Siber Muhbir

“Kör olmak ne iyi şeydir.

Kapalı gözleriniz

çevrili içinize,

kıyısında oturup bakarsınız

içinizde dalgalanan denize.

Kapalı gözleriniz çevrili içinize...”

Demiş dizelerinde Nazım Hikmet. O ne düşünmüş bilmiyorum. Ama bende başka bir mana tesiri etti. Madden de kör olmaya lüzum yok manasını kavramak için.

Vaktinde, döneminde, iyi bir iş yapmışızdır. Ya da işler yolunda gitmiştir. O kadar kalırız ki onda, etrafın değiştiğini, pazarın değiştiğini, teknolojinin değiştiğini, beklentilerin değiştiğini göremeyiz.

Bir büyüğüm, bir dönem bana “Nokia olma” demişti. 90’ların son döneminde ilk cep telefonuma sahip olmuştum. Pazar lideri Nokia. Dünyada ilk anten çıkıntısız telefon, Dünyada ilk tek tuşlu telefon (açma ve kapama tuşunun teke düşüyor olması da yenilikti). Çokda fazla marka zaten yoktu da, Nokiacılarla Ericssoncular hep kapışırlardı. Nokia tüm dünyada uzak ara pazar lideriydi. Hatta o dönem basında, “10 yıl içerisinde satacakları modeller bile belliymiş” diye de övgüler dizilirdi. Nokia değişmedi. Saha değişti, şartlar değişti. Minder değişti. Nokia değişemedi. En önde olmanın verdiği rehavetle arkasına, sağına, soluna bakmadı. Hal böyleyken en yenilikçi, en teknolojik olan Nokia, en demode olan olarak kaldı yerinde.

İşimize gücümüze kendimizi öyle kaptırıyoruz ki, etrafta olan bitene kulak tıkayıp, göz kapatıyoruz. Önümüzdeki yığınla baş ederken, sahadan haber almıyoruz. “Çok işim var benim” diye mezarlığa güneş taşıyan adam misali, hayatı kaçırıyoruz.

Ne zaman bir müşteri, tedarikçi, iş ortağını ziyarete gitsem, bambaşka şekilde dönüyorum. Şarj oluyorum. Hiç dikkate almadığım birinin ismini çok duymaya başlayınca, dikkat kesiliyorum. Masanın başında öngördüklerimle, sahada gördüklerim arasında fark çoksa bir şeyleri kaçırıyorum demektir.

İşletim sisteminde tekel olan Microsoft, yıllar önce bulut sisteme ağır eleştiriler yapmıştı. Şimdi neredeyse tüm uygulamaları bulut üzerinden çalışıyor. “Benim verim, benim kararım” diyen aşırı garantici (!), şüpheci şirketler, ofisin en riskli yerlerinde e-maillerini, yazılımlarını çalıştırdıkları sunucuları barındırıyorlar (maalesef hala).

Bu yazım bir serinin başlangıcı olsun. Mesleki körlüğün bizi götürdüğü yerden daha kötüsü, bizden götürdüklerini görememek.